>Köstebek Pastası

>
Haftalardır bloguma ulaşamadıktan sonra sonunda bu akşam sayfadaki hatanın giderildiğini ve blogumun kumanda paneline ulaşabildiğimi fark ettim. Aradan geçen zamanda en az 2 ya da 3 tarif fotoğrafları ile beraber bloga yazılmak üzere hazır hale gelmişti. Sondan başa doğru giderek biriken tarifleri yazmaya hemen bu gece başlıyorum:
Geçtiğimiz hafta içinde eşimin yaş gününü kutladık. Eşimin “Rote Grütze” sevdiğini bilen annem Bursa’dan gelirken elinde Rote Grütze’li (Kırmızı orman meyveli pelte)bir Köstebek Pasta tarifi ile gelmişti. İlk denemeden olumlu puan alan pasta hemen bloga yazılmayı hak etti. Köstebek pastalar genellikle yapılan kakaolu bir pandispanyanın içinin bir miktar oyularak meyve ve krema ile doldurulması ve oyulmuş olan kısmın kırıntılar haline getirilerek üzerine serpilmesi ile elde ediliyor. Adını da sanki bir köstebeğin toprağın üzerinde yaptığı tümseklere banzemesinden alıyor. Bizim tarifimizde meyve yerine kırmızı orman meyveleri ya da vişne peltesi kullanılıyor. Çikolata, vişne ve vanilya uyumunun nefis bir örneği.. Pandispanya hamuruna konulan supangle tozu sayesinde keki de nefis bir aromaya sahip oluyor. Supangle tozu kullanmak istemeyenler 3-4 çorba kaşığı kadar kakao, 2 çorba kaşığı nişasta ve 2-3 çorba kaşığı şeker kullanarak yine kakaolu bir pandispanya elde edebilirler ama Supangle tozu ile nefis bir kek elde ediliyor.İşte tarifimiz (Woche Heute dergisi-No 20/10) :
Köstebek Pastası
Pandispanya için Malzemeler:
3 Yumurta
125 gr Şeker
1 fiske tuz
60 gr un
1 paket “supangle” (toz halinde)
1 1/2 tatlı kaşığı kabartma tozu

Meyve peltesi ve Krema için malzemeler:
400-500 gr vişne, frambuaz ya da karışık kırmızı meyve
250 ml (bir bardak)vişne suyu
2-3 çorba kaşığı şeker
2-3 çorba kaşığı Mısır nişastası

2 paket krema(400 ml)
1 paket vanilya şekeri
2-3 çorba kaşığı pudra şekeri
2 paket krema sertleştirici (Dr Oetker)

Tarif
Bu pastayı bir gün önceden hazırlarsanız buzdolabında bir gün demleneceğinden(!) daha lezzetli oluyor. Pandispanya için yumurtaların aklarını sarılarından ayırıp mikser ile aklarını çırpmaya başlayın. Bu arada yavaş yavaş şekeri ve bir fiske tuzu ilave edin ve kaskatı olana kadar çırpın. Unu ve supangle tozunu bir kabın içinde iyice karıştırın. Şimdi sırası ile yumurta sarılarını unu ve supangle tozunu ilave edip hafifçe karıştırarak yumurta köpüklerini çok söndürmeden tüm malzemeleri birbirine yedirin. Yağlanmış kelepçeli bir pandispanya kalıbına(26 cm çaplı) hamuru döküp üzerini düzeltin ve önceden ısıttığınız fırında 175 derecede yaklaşık 25 -30 dakika pişirin. Fırınınızdan emin olamadıysanız 25 dakikadan sonra her 5 dakikada bir, bir kürdanı kekin ortasına doğru saplayıp pişip pişmediğini kontrol edin. Kürdan kekin içinden neredeyse temiz çıkıyorsa kek pişmiş demektir. Ama üzerine yapışan cıvık hamur parçaları varsa birz daha dursun demektir.
Kek piştikten sonra tel ızgaranın üzerina alıp soğumaya bırakın.
Şimdi bu keki oymak için elinize bir çorba kaşığı alın ve kenarlarından ve dibinden 1-2 cm kalacak şekilde oymaya başlayın. İçinden çıkan hamurları bir tabağa koyup biraz kuruması için üzerini kapatmadan açık havada bırakın. Bunları daha sonra kırıntı haline getirip pastanın üzerine serpeceğiz.
Meyve peltesi için vişne suyundan az bir miktar ayırıp bir kasenin içinde mısır nişastasını bu vişne suyu ile ezin. Diğer meyveleri meyve suyu ve şeker ile birlikte bir taşım kaynatın. Şimdi ezdiğiniz nişastayı karıştırarak bu meyvelere ekleyin. Koyu kıvamlı (ama akışkan olmalı) bir hale gelmiyorsa biraz daha nişastayı su ya da meyve suyu ile ile ezip ekleyin. Bu arada tadını da kontrol edin şekeri sizin için az ise biraz şeker ilavesi yapabilirsiniz. Pelte biraz ılınınca kekin çukur kısımlarını bu pelte ile doldurup buzdolabında soğutun.Peltenin bir kısmını üzerini süslemek için ayırın(3-4 çorba kaşığı kadar).
Pelte soğuduğunda kremanızı vanilya şekeri ve pudra şekeri ile önce hafifçe çırpıp sonra krema sertleştirici ekleyip krema sertleşene kadar iyice çırpın. Peltenin üzerine hafif bombeli bir şekil vererek kremayı yayın ve buzdolabında soğutun. Servisten önce kalan meyve peltesini pastanın ortasına yayıp diğer kısımlarını hamur kırıntıları ile kaplayın. Afiyet olsun!

Reklam

>40 yaş pastası.. Karaorman Pastası / Schwarzwaelder Kirschtorte

>
İşte ben de 40 oldum… Küçükken 40 yaş ve üzeri bana çooook uzak görünürdü ve 40 yaşın üzerindeki insanlar sanki bir ayağı çukurda yaşlı insanlarmış gibi gelirdi bana.. Oysa hayatın tadı esas 40’ından sonra çıkmaya başlıyor..Çoğumuz bu yıllarda artık para, pul, kariyer vs. egolarından kurtulmuş, mankensel vücut ölçülerine ulaşmak yerine kendini iyi(!) hissetmenin önemini kavramış, karşısındaki insanları değiştirmek için uğraşmak yerine oldukları gibi kabul etmeyi öğrenmiş, çoluk çocuk aile işlerini bir düzene koymuş, gelecek için endişelenmekten vazgeçmiş (zaten geleceğin yarısı geçmiş oluyor:)) ama hayaller kurmaktan da vazgeçmemiş bir ruh halinde olmuyor muyuz?? Ben kendi hesabıma 40’lı yaşlarıma girerken her anlamda kendimi daha olgun ve mutlu hissediyorum ve 40 yaş partim için Rokka’ya gelen tüm sevdiklerime teşekkür ediyorum..
Çooook uzuuuun zamandır yapıp bloguma eklemek istediğim bir pasta vardı. Aylar önce Goncagül benden bir Karaorman pastası tarifi istediğinden beri benim de aklımdaydı bu pastayı yapmak. Ama böyle bir pasta da öyle her gün yapılmazdı ki.. Hani hakikaten bir kutlama filan olması gerekiyordu. Ben de kendime 40 yaş hediyesi olarak işte bu pastayı hazırladım. Orjinal tarifin hazırlanışı biraz daha zahmetli çünkü iki farklı taban kullanılarak yapılıyor ama ben biraz modernize edilmiş bir tarifi uyguladım.. Pastanın üzerine süs olarak konulacak vişneler için ise çok özel bir alternatif hazırladım; 2 yıl önce hazırladığım vişne likörümün vişnelerini süzmüş ve tam olarak ne yapacağımı bilmez bir haldeydim. Mon cheri pralinlerinin fanatiği olarak aklıma bir fikir geldi. Vişneleri iki tatlı kaşığı yardımı ile ben mari usulü ile erittiğim bitter çikolatanın içine daldırıp çikolatanın soğuması için yağlı kağıdın üzerine dizip buzdolabına koydum.. Voila… İtalyan Mon cheri’leri aratmayacak pralinlerim hazırdı.. Pastamın üzerine süs yapmak için 40 adet ayırıp diğerlerini oracıkta çıtır çıtır tükettiğim,itiraf ediyorum.. Mon cheri’den tek farkları vişnelerimin içindeki çekirdikleri idi.. Ama 2 yıldır vişne likörümün içinde bekleyen bu vişnelerin çekirdekleri bile lezzetliydi doğrusu.. Bir sonraki yazımda da vişne likörünün tarifini vereceğim. Şimdi Karaorman pastası:
Malzemeler:
Pasta tabanı için:
140 gr bitter çikolata
75 gr şeker
6 yumurta
180 gr şeker
100 gr un
50 gr Buğday nişastası
2 tatlı kaşığı kabartma tozu

Kreması için:
800 gr çekirdekleri ayıklanmış vişne(ya da dondurulmuş vişne)
500 ml vişne suyu
4 çorba kaşığı(silme dolu) Buğday nişastası
2 çorba kaşığı şeker
100 ml vişne likörü/ ya da vişne suyu
1 lt krema (1 büyük ya da 5 küçük paket kremaya denk geliyor)
3 paket vanilya şekeri
2 paket krema sertleştirici(isteğe bağlı)

Süsleme için:
17 adet vişne (biraz şekerle 1 taşım kaynatılmış olmalı)
100 – 150 gr çikolata rendesi

Karaorman Pastası Tarifi
Pasta tabanı için çikolatayı mikro dalgada(düşük watta lütfen) ya da benmari usulü ile(içinde sıcak su bulunan bir tencerenin üzerine konulan bir başka kabın içine koyarak yapılan ısıtma işlemi)eritin. Yumurta sarıları ile beyazlarını ayırıp önce beyazları çırpın sonra da sarıların içine şekeri ilave edip köpürtün. İçine erimiş çikolatayı da ilave edin. Bu malzemelerin üzerine yumurta akı köpüklerini koyun ve en üzerine de un, nişasta ve kabartma tozunu eleyerek ilave edin. Mikserinizi bir kenara bırakıp bir kaşık yardımı ile dikkatlice tüm malzemeyi birbirine karıştırın ama dikkat edin fazla karıştırmayın yoksa pastanız sonradan söner.. Sadece unu taneleri görünmez olana kadar ve karışım az çok homojen bir hale gelene kadar kaşıkla aşağıdan yukarıya doğru karıştırın. Şimdi bu pandispanya hamurunu dibine yağlı kağıt serdiğiniz bir yuvarlak kelepçeli kalıba dökün ve önceden ısıtılmış fırında 175 derecede 40-45 dakika pişirin.
Pandispanya fırından çıkınca tel ızgaranın üzerine alıp iyice soğutun. (Bir gün önceden de hazırlayabilirsiniz) Daha sonra uzunca bir bıçak yardımı ile ya da bir mutfak ipi kullanarak keki enlemesine 2 kez keserek kalınlıkları birbirine eşit 3 taban elde edin. Eğer eşit olamadıysa da en kalın tabanı en alta alarak iç malzemeleri hazırlamaya başlayın.
Bunun için vişne suyundan birkaç çorba kaşığı ayırıp nişasta ve şeker ile ezerek bir kenara koyun. Kalan vişne suyunu kaynatıp nişasta karışımını ilave edin ve bir kez daha kaynatın. Son olarak vişneleri ilave edip bir kez daha kaynatın. Eğer alkol kullanacaksanız likörünüzün yarısını bu karışıma ilave edin yoksa onun yerine vişne suyu kullanabilirsiniz. Vişne likörü ya da vişne suyu ile en alt tabanı ile biraz ıslatıp üzerine hazırladığımız vişne peltesinin yarısını dökün ve kenarlara doğru yayın biraz soğumasını beklerken (bu arada diğer yarısının soğumaması için tencerenin kapağını kapatın) Kremanızı çırpmaya başlayın. Eğer bir el mikseri kullanıyorsanız önce kremanın bir yarısını çırpıp içlerini hazırladıktan sonra diğer yarısını çırpmanız daha iyi olur. Ama zaten büyük bir mutfak robotum var o benim için çırpar diyorsanız tüm kremayı döküp çırpın. Krema biraz kıvamlandığında vanilya şekerlerini ilave edip çırpmaya devam edin. Krema iyice kıvamlı hale geldiğinde eğer benim gibi sıcak bir şehirde yaşıyorsanız ve paztanızın ertesi gün hala bütün bir halde duruyor olmasını istiyorsanız 1 ya da 2 paket krema sertleştirici ilave edip biraz daha çırpın. Ama soğuk zincirini bozmadan pastayı ev ortamında ikram edecekseniz bu mucize tozdan kullanmanıza gerek yok.. Şimdi çırpılmış vanilyalı kremanın yaklaşık dörttebirini pasta tabanımızın üzerinde ılınmış olan vişnelerin üzerine döküp kenarlara doğru biraz yayın. Bu kremalı tabanın üzerine ikinci pasta tabanını dikkatle oturtup yine aynı şekilde likör ya da vişne suyu ile ıslatın üzerine kalan vişne peltesini dökün ve pelte ılınınca kremanın diğer dörtte birini dökün. Son kat pasta tabanını(tavanı da diyebiliriz:) da en üste oturtup onu da biraz likör veya vişne suyu ile ıslatın, kalan kremadan bir krema şırıngasına doldurup buzdolabına koyun (bunu üzerini süslemek için kullanacağız) diğer krema pastanın üzerini ve kenarlarını sıvayın. Bu işi ilk kez yapanlar düzgün bir görüntü elde etmekte zorlanabilirler ama endişelenmeyin çünkü pastanın üzerine ve yanlarına kaplanan çikolata rendeleri ile görüntü kurtuluyor!
Çikolata rendelerini üzerine serpmek kolay da yanlarına yapıştırmak biraz tecrübe gerektiriyor. Büyükçe bir bıçak ya da spatula ile yan taraflarından aşağıdan yukarıya doğru çekerek yapmayı deneyebilirsiniz.
Pastanın üzerine süs için konulacak vişne şekerlemeleriniz yoksa 17 adet vişneyi bir kaşık şeker ve çok az su ile bir taşım kaynatıp iyice süzün(mümkünse bir gece önceden yapın) ve soğutun. Sonra şırıngaya ayrdığınız krema ile pastanın üzerine ve ortasına toplam 16+1 krema rozeti sıkın. Her rozetin ortasına birer vişne oturtun… İşte meşhur Karaorman pastası!

>Bienenstich pastası

>
Yine Şubat Tatili ve bir yıl aradan sonra yine Bursa’dayız. Bu kez Beyaz bir Bursa karşıladı bizi ve İzmir’li bir aile olarak beyazlara bürünmüş şehir pek hoşumuza gitti. Annem yine çeşit çeşir yemek ve pastalarla bizi ağırlıyor. Dün beraber yaptığımız Bienenstich pastası klasik Alman pastalarından biri olup benim de blogdaki ilk mayalı hamur tarifim olacak. Almanya’da çeşitli tarifleri olmakla beraber orjinali mutlaka mayalı hamur ile yapılıyor. En önemli özelliği de üzerindeki Badem-Şeker-tereyeğı karışımı çünkü bu karışım fırında karamelize olup pastaya lezzetini veriyor. Ben henüz denemedim ama annemin söylediğine göre buzluğa koymak için çok uygun bir pastaymış. Dilim dilim dondurup kapalı bir kutuya koyarsanız 2-3 ay derin dondurucuda saklayabilirsiniz.
Bienenstich’in Türkçe karşılığı “arı sokması”… Bir pastaya neden böyle bir isim verildiğine ben de bir anlam veremedim. Wikipedi’den okuduğum kaadrı ile 1474 yılında Linz şehrine yapılan bir saldırı arı kovanlarının askerlerin üzerine atılması ve karşı tarafın askerlerinin arılar tarafından sokularak kaçmaları sayesinde geri püskürtülmüş. Şehir halkı da bu zaferi güzel bir pastayla kutlamış ve yapılan bu pastaya “Bienenstich / Arı sokması” adı verilmiş.. Bana pek inandırıcı gelmedi ama bu konuda başka bir bilgi bulamadım.
Tarif yıllar önce bir dergiden kesilmiş, hatta kenarları hafiften sararmış, sık sık kullanıldığı için de üzeri lekelenmiş. Çeşitli kişilerin el yazısı tarifleri, annemin daktiloda yazdığı bazı tarifler, gazete ve dergilerden kesilmiş çeşit çeşit tarif ile beraber annemin sarı mutfak dosyasının içinde duruyor.

Malzemeler
Hamur için
250 gr Un
5 gr Kuru Maya (Dr Oetker – Yarım paket)
40 gr şeker
1/8 lt ılık süt
50 gr Tereyağı
Bir fiske tuz

Üzeri için
50 gr Tereyağı
1 Çorba kaşığı Bal
75 gr Şeker
75 gr File Badem
1 Çorba Kaşığı Süt
1 Paket Vanilya Şekeri

Kreması için
3 Çorba kaşığı Nişasta
1/4 lt Süt
50 gr Şeker
1 Paket Vanilya şekeri
75 gr Tereyağı

Tarif:
Büyükçe bir Kasede Un ve toz halindeki kuru mayayı karıştırın. Şeker, Ilık süt, Yağ ve bir fiske tuzu da ilave edip hamuru makine ile yada elinizle yoğurarak yumuşak kıvamlı ama toplanan bir hamur elde edin. Bu hamurun üzerini kapatıp ılık bir ortamda 40-50 dakika bekletin. Bu süre sonunda hamur en az 1,5 misli kabarmış olmalıdır. (Eğer Hamur kabarmadıysa ya ortam ısısı uygun değildir ya da daha kötüsü kullandığınız maya bozulmuş olabilir.)Mayalı Hamur konusunda tecrübeliyseniz aynı hamuru 250 gr Un ve 20 gr yaş maya ile de hazırlayabilirsiniz. Ben daha kolay olduğu ve direkt olarak Una karıştırılabildiği için Kuru Mayayı tercih ediyorum. Hamurunuz kabarırken siz de üzerine sürülecek bademli karışımı hazırlayabilirsiniz. Bunun için tüm malzemeleri küçük bir tencereye alıp bir taşım kaynatmanız gerekiyor. Bu karışım biraz ılınıp Hamurunuz da kabardıysa 26 – 28 cm’lik kelepçeli bir fırın kabını yağlayıp hamurunuzu yerleştirin. Biraz ılınmış olan bademli karışımı hamurun üzerine eşit miktarda yayın. İki noktaya dikkat etmeniz gerekiyor 1) Karışım ne fazla sıcak ne de fazla soğuk olmalı;rahatça sürülebilecek kadar ılınmış olmalı. 2) Karışımı hamurun üzerine eşit miktarda yaymaya çalışın çünkü genellikle orta kısma daha fazla malzeme gelir ve bu da mayalı hamurun ortasının çökmesine neden olur. (Tüm bu püf noktalarını annemden öğrendiğimi itiraf etmeliyim)
Şimdi pastamızı önceden ısıttığımız fırında 200 derecede 20 dakika pişiriyoruz. Ama küçük fırınlarda üzerinin fazla kızarmamasına dikkat edin. Gerekiyorsa 10. dakikadan sonra üzerini bir pişirme kağıdı ya da alüminyum folyo ile kapatın.
Şimdi arasına dolduracağımız muhallebiyi hazırlayacağız: Nişastayı 4 kaşık süt ile karıştırın. Geri kalan sütü şeker ve vanilya şekeri ile kaynatın. Soğuk sütle karıştırdığınız Nişasta karışımını sürekli karıştırarak ilave edin ve bir taşım daha kaynatın. Altını kapatıp Tereyağını da çırparak ilave edin.
Fırından çıkan pasta biraz ılındıktan sonra pastayı enlemesine ikiye ayırın ve muhallebinizi arasına sürün. Şimdi üzerini tekrar kapatıp soğumasını bekleyin.
Bazı tariflerde bu pastanın üst kısmı çok kıtır olduğu ve zor kesileceği için üst kısmını önceden dilimleyi bu dilimleri pastanın üzerine koymanız tavsiye ediliyor ama biz öyle yapmadık. O nedenle dilmimizin ön tarafı biraz eğik duruyor:)

>Vanilyalı Vişne pastası

>
Yaşasın Şehir Hayatı… Yeniden İzmir’deyiz, evimizdeyiz.. Dalyan’da geçirdiğimiz güzel yaz’ı arkamızda bıraktık ve şehrimize döndük.. Küçük bir sahil kasabasında birkaç ay geçirmek pek güzeldi ama doğrusu yeniden şehre döndüğümüz için de hepimiz mutluyuz. Şehir hayatının curcunasına çok renkliliğine alışkın bizim gibi insanlar için kasaba hayatı 3-4 aydan sonra rahatsız edici olmaya başlıyor. En güzeli ikisini kombine edebileceğimiz bir düzeni oluşturmak olacak!…
Şimdilik kızların okul-dershane-spor olaylarına kilitlendik. Bir yandan da başka bir telaşımız var ama onun sürprizi bozulmasın, bir başka yazıya kalsın..
Bugünkü pastamın orjinal tarifi İtalya’dan e-posta ile geldi.. Tarif Özlem’e ait ama ben ufak tefek eklentilerle bambaşka bir pasta yarattım. Orjinal tarifi okuduğumda çooook eskiden Bursa Turistik pastanesinde satılan “Alman Pastası”nı anımsadım.. Arası kremalı, üzeri pudra şekerli bu keki annem ilk gördüğünde pek şaşırmış ve “Almanya’da böyle pasta yok ki!” demişti..
Gülhan ve Ada bebek’in geleceklerini öğrendiğimde önce “Tuna Dalgaları” pastasını yapmaya karar vermiştim. Ama sonra denenecek tarifler klasörümde epeydir sıra bekleyen bu keki hatırladım ve biraz farklılaştırarak ilk denememi yaptım.Sonuçta Tuna dalgaları pastası ile Kara orman pastası arasında bir pasta oldu.. İkisinden de daha hafif ama çok lezzetli.. Vişne-Vanilya-Çikolata üçlüsünün harika bir bileşeni oldu.. Bu pastaya daha orjinal bir isim vermek isterdim bu konuda pek yaratıcı değilim ne yazık ki… Aranızda pastayı deneyenler olursa bu konuda fikirlerinizi istiyorum… Bu arada Defne pastaya bayıldı ve favorileri arasına kattı… Hatta bundan sonra Doğumgünü pastası olarak bunu istiyorum diyecek kadar ileri gitti:)
Tarif oldukça minik bir pasta için: 22 cm’lik kelepçeli bir kalıp kullandım. Daha büyük bir pasta için malzemeleri aynı oranda arttırmanız gerekir.
Şimdi Tarife geçelim:
Vanilyalı Vişne Pastası
Kek Malzemesi

125 gr tereyağı
125 gr Un
125 gr Şeker
2 Yumurta
1/2 Paket kabartma tozu
1 Paket Vanilya şekeri

Krema
2 Yumurta sarısı
2 Çorba kaşığı şeker
1 Paket vanilya şekeri
1 Çorba kaşığı Un
1 fiske tuz
250 ml (Bir büyük bardak) Süt

3-4 Çorba kaşığı Damla çikolata ya da
rendelenmiş bitter çikolata

Vişne peltesi
200 gr Vişne (dondurulmuş ya da taze)
2-3 çorba kaşığı Şeker
1 paket vanilya şekeri
2-3 Çorba kaşığı Nişasta
1/2 barda su ya da vişne suyu

Çikolata cilası
100 gr Bitter çikolata
2-3 çorba kaşığı tereyağı

Kek için oda sıcaklığında olan tereyağını biraz köpürene kadar çırpıp içine şekeri ve vanilya şekerini ilave ediyoruz. Bu aşamada çırpma süresi keklerde çok önemli çünkü kekin kabarması için çok önemli olan kabarcıkların oluşumundaki ilk adım burada.. Daha sonra yumurtaları birer birer ilave ederek her biri için birer dakika çırpmaya devam ediyoruz. (Bu aşamada çırpma süresini kısa tutarsanız kekiniz kabarmayabilir ve sert olabilir. Daha sonraki aşamada içine katılan kabartma tozu sadece bu aşamada elde edilen kabarcıkların daha büyümesini sağlıyor ama yeni kabarcık oluşturamıyor… )Un ve kabartma tozunu karıştırıp ilave edin ve bu aşamada artık çok fazla çırpmayın çünkü un ile beraber çok fazla çırparsanız daha önce yaptığınız kabarcıkların patlamasına neden olursunuz. Hamuru 22 cm’lik kelepçeli bir kalıba koyup 170 derecede 20-25 dak. üzeri altın sarısı rengini alana dek pişirin.Çırpma konusundaki ipuçlarına dikkat ettiyseniz harika bir kek olacaktır!
Kek biraz soğuyunca kelepçeli kaptan dikkatlice çıkarıp uzun bir bıçakla keki ortasından ikiye ayırın.
Arasına kotymak için önce vanilya kremasını hazırlayın: Sütü bir tencereye koyup kaynama noktasına kadar ısıtın. Ateşeten indirin. Bir kasede yumurta sarılarını şeker,vanilya şekeri tuz ve un ile çırpın. Bir yandan sürekli karıştırarark bu karışımı süte ekleyin. Şimdi sütü tekrar ocağa alıp sürekli karıştırarak pişirin ve kıvamı koyulaştığında tekrar ocaktan indirin. Biraz ılındıktan sonra pastanın taban parçasının üzerine dökün ve kenarlarına kadar gelecek şekilde yayın.
Vanilya kreması biraz soğuyunca damla çikolataları yada rende çikolatayı üzerine dökün.
Bu arada vişneleri bir tencereye alıp üzerine şekeri ilave edin. Bir taşım kaynatın ve ateşten alın. Bir kasede su veya meyve suyu ile nişastayı ezin ve bu karışımı vişnelere ilave edip bir taşım daha kaynatın. Koyu kıvamlı bir pelte elde etmiş olmanız gerekiyor. Fazla koyu olursa biraz su yada meyve suyu ilave edebilirsiniz. Fazla sulu olduysa biraz daha nişasta ezip katabilir ve bir taşım daha kaynatabilirsiniz. Vişne peltesi de ılınınca çikolata parçalı vanilya kremasının üzerine dökerek yayın. pastanın üst parçasını dikkatlice vişnelerin üzerine yerleştirin.
Çikolata cilası için bir tencereye su koyup ateşe koyun. Bu suyun içine bir kap koyup (ben mari usulü) tereyağı ve çikolatayı eritin. Oldukça akışkan bir hale gelene kadar ısıtın. Bazı çikolatalar erimemekte ısrar edebilir. O zaman içine biraz daha tereyağı koyabilirsiniz. Ama fazla ısıtmamaya ve içine kesinlikle su kaçırmamaya dikkat edin yoksa çikolatanın yapısı bozulabilir.. Bu malzemeyi henüz çok sıcakken pastanın üzerine çok ince bir tabaka halinde sürün..
Tüm pastayı buzdolabında en az 2-3 saat soğutun. (rahatlıkla bir gece önceden yapabilirsiniz…)
Afiyet olsun

>Çilekli Tart

>
Dalyan’dayız!… Sessiz, sakin, huzurlu, yeşil, mavi, keyifli, eğlenceli… Dalyan’ı anlatacak kelimelere karar vermekte zorlanıyorum… Aşağıdaki fotoğraflardan da görebileceğiniz gibi pek hoş bir yerdeyiz:) Sevdiğimiz işi keyifle yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Kano Otel‘de ilk misafirlerimiz olarak ağırladığımız Demet ve Julian tüm tatil günleri için yağmur bilgisi veren meteoroloji tahminlerine aldırış etmeden otelimizin açılışında hazır bulundular ve tüm tahminlerin tersine pırıl pırıl güneşli günler geçirdik. Açılışımız için yine yanımızda olan annem ve babam da ilk misafir gurubumuzun arasındaydı ve hepimiz birarada olunca bol bol yenilip içilen bol yemek sohbeti yapılan pek keyifli bir ortam oldu. Biz de annemle her öğleden sonra pasta yapmayı ihmal etmedik tabiiki;)
Yöresel tatları keşfetmek için gittiğimiz Ortaca pazarında bulduğumuz çilekler o kadar güzeldi ki dayanamayıp 2 kilo birden aldık ve çileklerle kocaman bir çilekli pasta hazırladık. Pasta tabanı olarak rulo pasta yapımında kullandığımız bir pandispanya hazırladık. Üzerine vanilyalı puding döküp çilekleri yerleştirdik ve en üstüne de tart jöle koyduk. Tam bir yaz pastası oldu!
İşte detaylı tarif:
Hamur
3 yumurta
120 gr şeker
50 gr Un
50 gr Buğday Nişastası
1 tatlı kaşığı Kabartma tozu

Puding/Muhallebi
1 lt Süt
2 paket Vanilyalı Puding
2 çorba kaşığı tereyağı

1,5 kg Çilek

2 paket tart Jöle
1/2 lt vişne suyu

Tarif:
İlk olarak çilekleri yıkayıp ayıklayarak hazırlayın. Çileklerin büyüklüğüne göre ikiye yada dörde bölün.Çilekler bir süzgünün içinde bir kenarda dursunlar.
Hamurunu hazırlarken, önce fırınınızı 180 dereceye ayarlayıp çalıştırın. Fırın tepsinize(35*40 cm civarı olmalı) yağlı kağıt yayayrak ya da tepsiyi yağlayarak hazırlayın.
Şimdi önünüze 2 adet karıştırma kabı alın. 3 yumurtanın sarılarını ve beyazlarını ayırarak bu kaplara koyun. Bir Mikser ile önce yumurta aklarını bol köpüklü bir hale gelene kadar çırpıp 120 gr şekerin yarısını bu yumurta köpüklerine yavaş yavaş ilave ederek karıştırmaya devam edin. Şimdi mikseri yumurta sarılarına daldırıp onları da iyice köpürtün. Kalan şekeri ilave edip çırpmaya devam edin. Şeker iyice karışıp açık sarı bir karışım elde ettiğinizde yumurta aklarını sarıların üzerine ilave edin ama henüz karıştırmayın. Mikser ile işimiz bitti.(Bu arada önce yumurta aklarını çırpıyoruz çünkü yumurta aklarını çırparken mikser uçlarında herhangi bir yumurta sarısı artığı olmaması gerekiyor) Bir kaba un, nişasta ve kabartma tozu karışımını eleyerek bu un karışımını da sarıların olduğu kaba aktarın. Şimdi bir tahta kaşık veya spatula yardımı ile yumurta sarıları, akları ve un unları yavaş hareketlerle karıştırın. Bu işlemin çok dikkatli yapılması gerekiyor ki köpürttüğümüz yumurtalar sönmesin. Hamur karışımında un taneleri gözden kaybolduğunda bir spatula yardımı ile hamuru tepsiye yayıp fırına koyuyoruz ve 12-15 dak. pişiriyoruz.
Pastanın tabanı pişerken pudingimizi pişiriyoruz. 1 lt sütü tencereye koyup 2 paket vanilyalı puding tozunu ekleyerek karıştırarak pişiriyoruz. Kaynamaya başlayınca iki çorba kaşığı tereyağını ekliyoruz ve birkaç dakika daha karıştırıyoruz.
Bu arada pasta tabanınız fırından çıkmış olmalı. Henüz sıcak olan vanilyalı pudingi hamurun üzerine dökün ve hafifçe ılınmasını bekleyip pudingin üzerine çilekleri yerleştirmeye başlayın. Bu işi yaparken fazla oyalanmayın çünkü puding çok soğursa çilekler pudingin üzerine yerleşemez ve pasta üzerinde patinaj yapmaya başlarlar:)
Son katmanımız için yarım litre vişne suyunu(kırmızı orman meyveleri suyu da olabilir) tencereye koyup 2 poşet tart jöle ile karıştırıyoruz ve kaynatıyoruz. Poşetin üzerindeki tarife aynen uymalısınız yoksa tart jölenin kıvamı bozuk olabilir. Jöleyi bir kaşık yardımı ile pastanın her tarafına eşit miktarda olacak şekilde yayın ve pastanızı en az iki saat buzdolabında soğutun. Afiyet olsun.


Kano otel’de gece manzarası.. Sağ yukarıdaki kaya mezarları manzarasına dikkat!


Nehir tarafından Kano otel bahçesi!

>Tabansız Kaesekuchen

>
Bu blogu okuyan herkes artık Kaesekuchen’ın bir tür peynirli kek yada ingilizce tanımıyla cheesecake anlamına geldiğini biliyor diye düşünerek başlığımı bu şekilde koydum. Aşağıdaki pastayı aylar önce küçük kızımın arkadaşları ve anneleri ile yaptığımız bir buluşmada Berna’da yemiş ve çok beğenmiştim. Kaesekuchen’ın her çeşidini daha önce yemiştim ama hiç tabansız olanından yememiştim. Altında hamur olmadığı için daha da hafif bir tatlı olmuş ve hem tatlı hem pasta olarak ikram edilebilecek türden bir pasta…Berna Alman geleneklerine sadık olarak üzerine meyveli sos koymamıştı ama ben Alman ve Amerikan pastalarını harmanlayarak aşağıdaki tarifi hazırladım. Orjinal tarif için Berna’ya teşekkür ediyorum.
Pastayı hazırlarken kelepçeli kalıbınızın tabanının üzerinde bıçakla kesmeye uygun olduğundan emin olursanız sonradan işiniz daha kolay olur. Çünkü bu pastanın tabanı olmadığından kalıbın dibinden çıkarmak sonra biraz zor olabilir. Ben genellikle sadece kelepçeli kalıbın yanlarını çıkarıp pastayı kalıbın tabanının üzerinde bırakıyorum. İlla da kalıbın üzerinden alacaksanız mutlaka bir gece buzdolabında iyice soğuttuktan sonra büyük bir pasta spatulası ile taşımanızı öneririm. Ayrıca tüm Kaesekuchenlar gibi bunu da mutlaka bir gece önceden yada sabah çok erkenden hazırlamalısınız ki tam anlamıyla soğuyup kendi kıvamını bulsun. Bu pastanın illa da buz gibi soğuk olması gerekmiyor ama içindeki yoğun malzemeler nedeniyle soğuması uzun sürüyor.
Tabansız Kaesekuchen/Cheesecake
Malzemeler:
250 gr Tereyağı(Yumuşak kıvamda)
200 gr Şeker
2 paket vanilya şekeri
4 yumurta sarısı
4 yumurta akı
1 kg süzme yoğurt
50 gr İrmik
25 gr Un
3 Çorba kaşığı Limon suyu

Üzerine:
250 gr dondurulmuş yada taze orman meyveleri / vişne
2-3 çorba kaşığı şeker
1/2 bardak kırmızı meyvesuyu (orman meyvesi yada vişne olabilir)
2-3 çorba kaşığı nişasta

Tarif:
Bir kapta yumurta aklarını iyice köpürüp katılaşana kadar çırpın.BU çırpılmış yumurta akları bir kenarda dursun. Ayrı bir kapta tereyağını çırparak köpürtün ve sırayla şeker, vanilya şekeri, yumurta sarısı, Süzme yoğurt, unla karıştırdığınız irmiği ve limon suyunu ekleyin. Son olarak çırpılmış yumurta aklarını bu karışıma ekleyip bir tahta kaşık yada spatula yardımı ile dikkatlice ve yavaşça karıştırın. Dikkat: Bu aşamada mikser kullanmayın çünkü hızlı karıştırır yada çırpmaya kalkarsanız yumurta köpükleriniz söner ve pasta olması gereken yumuşak ve havalı kıvamda olmaz.
Bu malzemeyi yağlanmış bir kelepçeli kalıba koyup 175 derecede yaklaşık 1 saat pişireceksiniz. Küçük fırınlarda üst ısı fazla gelebilir gerekirse (üzeri fazla kızarırsa) pastanın üzerini yağlı kağıt yada alüminyum folyo ile kapatarak ve hatta fırın ısısını biraz düşürerek pişme süresini mutlaka 1 saate tamamlayın. Bazen pastanın üzerinde çatlaklar oluşabilir merak etmeyin bu Pastanın doğal bir özelliğidir. Zaten aşağıdaki meyve peltesini üzerine koyarsanız çatlak da görünmez olacaktır.
Pasta iyice soğuduktan sonra; meyve suyundan birkaç kaşık alıp bir kase içinde nişastayı ezerek bulamaç haline getirin ama dikkat edin yopaklar kalmasın. Meyveleri bir tencereye şeker ve meyve suyu ile koyup bir taşım kaynattıktan sonra nişasta karışımını meyvelere ilave edip bir taşım daha kaynatın ve kıvamını kontrol edin. Eğer fazla sulu olduysa biraz daha nişastayı ezerek ilave edin yada çok katı olduysa biraz daha su yada meyve suyu ilave edin. Dondurulmuş meyveler genellikle daha çok su saldıklarındamn taze meyvelerde sıvı miktarını arttırmak gerekebilir. Pelte konusunda hiç tecrübem yok kıvamını nasıl bileceğim derseniz pelteyi yapmaya başlamadan buzluğa bir çaytabağı koyun, pelte hazır olduğunda buzlukta soğumuş olan tabağın üzerine bir tatlı kaşığı kadar pelteyi koyup kıvamına bakın; tabağı yan çevirdiğinizde üzerindeki pelte çok ağır bir şekilde aşağıya iniyorsa doğru kıvamda olmuş demektir! Yalnız tüm bu işlemler esnasında pelteyi fazla kaynatmak zorunda kalırsanız ve ahududu gibi hassas meyveler kullandıysanız işin sonunda meyveli pelteden ziyade meyve püreli pelte elde edeceğinizi de eklemek isterim. Bu nedenle ilk pelte tecrübesi için belki vişne kullanmakta fayda olabilir.

>Elma Rüyası – Apfeltraum

>
Bu tatlı hem hafif, hem sağlıklı, hem de kolay bir tatlının ne kadar lezzetli olabileceğine dair en güzel örneklerden biri. Tarz olarak biraz Tiramisu’yu andırsa da Tiramisu’dan çok daha hafif bir tatlı. Geçen hafta Tante Gertrud bu tatlıdan yapıp anneme getirmiş. Tele-konferans ile tarifi onlardan aldıktan sonra internette biraz araştırınca Almanya’da çok popüler bir tatlı olduğunu öğrendim. Orjinalinin yapımında “Calvados” ve “Mascarpone” kullanılıyor. Calvados Fransa’da üretilen bir tür Elma Brandy’si ve oldukça sert bir içki ben hem calvados’um olmadığı için hem de bu tatlı bir çocuk partisi için hazırlandığından calvados yerine elma suyu kullandım. “Alkollü” tatlı tercih edenler calvados da kullanabilir. Mascarpone yine bizim buralarda pek bulunmayan kremamsı bir tür italyan peyniri. Mascarpone’ye alternatif olarak ben süzme yoğurt ile kremayı çırptım. Bu şekilde hem daha hafif hem de daha sağlıklı oldu. Taban malzemesi olarak pastaneden adığım kedi dili kurabiyelerini kullandım (Büyük boy kare borcam için yaklaşık 100 gr kedi dili gerekiyor) ama Tante Gertrud taban olarak pastaban kullanmış ve o da çok güzel olmuş(annemin söylediğine göre) Kedi dili bulamayanlara alternatif olarak bilgi vereyim dedim…
Ve işte Elma rüyamızın tarifi:

Elma Rüyası
Malzemeler:
Elma püresi için:
1 kg mayhoş elma
3-4 çorba kaşığı şeker
1 çubuk tarçın
yarım su bardağı elma suyu

Taban
100 gr kedi dili bisküvi
yarım su bardağı Elma suyu

Üst krema
200 gr süzme yoğurt
1 paket süt kreması(200 ml)
2 paket vanilya şekeri
2-3 çorba kaşığı pudra şekeri

Süsleme
Toz Tarçın
Limon suyunda bekletilmiş çok ince elma dilimleri

Tarif:
Elmaları soyup küpler halinde kesin. Elma suyu, Şeker ve tarçın ile beraber kaynatın. Elmalar iyice yumuşadığında tarçın çubuğunu içinden çıkarıp bir çatal yardımı ile elmaları ezip püre haline getirin. Elma püresinin iyice soğuması gerekiyor, o nedenle bir gece önceden de hazırlayabilirsiniz. (okuduğum Almanca tariflerden birinde elma püresi olarak birkaç kavanoz bebek maması kullandığını yazıyordu ama ben o kadar tembellik etmedim;)
Taban için kedi dili bisküvilerini (yada pastaban altını)kabımızın dibine diziyoruz(ben büyük kare borcam kullandım)her birinin üzerine yaklaşık bir çorba kaşığı elma suyu olacak şekilde kedi dillerini ıslatıyoruz. Bisküviler iyice ıslanmış olmalı ama kenarlardan fazla sıvı taşmamalı. Elma püremizi bunun üzerine yayıyoruz. Buzdolabında iyice soğuttuğumuz kremayı çırparak kıvamlandırıp vanilya şekeri ve pudra şekerini ilave ederek çırpmaya devam ediyoruz (daha tatlı sevenler şeker miktarını biraz arttırabilirler). Son olarak süzme yoğurdumuz ile kremayı karıştırıp hafif kuvette çok kısa süre çırpıp elma püresini üzerine yayıyoruz.
Not: Pastaban kullananlar malzemeyi ikiye bölerek iki katlı bir pasta elde edebilirler.
Tatlı bu halde en az 3-4 saat hatta mümkünse bir gece boyunca buzdolabında beklemeli.. Hatta 2 gün bile bekleyebilir kesinlikle durdukça güzelleşiyor. Servisten önce üzerine bir çay süzgeci yardımı ile toz tarçın serpebilirsiniz. Ben yapmadım ama çok ince kesilmiş ve limon suyunda bekletilmiş elma dilimleri ile de süsleyebilirsiniz. Hem tatlı hem pasta olarak servis yapabileceğiniz ve bir gece önceden hazırlayabileceğiniz bir tarif..
Tarif için Tante Gertrud ve Anneme çok teşekkür ediyorum..

>Limonlu Kaesekuchen / Cheesecake

>
Doğrusu bu pastamın adını nasıl yazacağımı gerçekten bilemedim. Türkiye’de bilinen adı ile cheesecake Almanca adı ile Kaesekuchen Türkçemizde “Peynir-pastası” anlamına geliyor ve bu pek iştah açıcı bir isim değil. Oysa Almanya’da çok sevilen bu pastanın peynirle pek alakası yok. Bazı tariflerde tatlı lor kullanılarak yapılan bu pastayı ben annemden öğrendiğim gibi süzme yoğurt kullanarak yapmayı tercih ediyorum. Zaten bugün vereceğim tarifi de annem uyarladı ve burada beraber yaptık. Orjinal tarif Almanya’da Deniz’in bir arkadaşından geliyor ama malzemeleri Türkiye’ye uygun olarak değiştirdik. Almanya’da bu pastanin yapiminda “Quark” denilen süzme yoğurt kıvamında bir peynir kullanılıyor. Biz ise onun yerine süzme yoğurt kullanıyoruz. Ama süzme yoğurt alırken tarihin yeni olmasına dikkat edin, ekşi yoğurtla pek güzel olmayabilir. Ben genellikle “Sütaş süzme yoğurt” kullanıyorum ve buradaki miktar tam da sütaş paketlerine uygun “750 gr”. Ben kendim süzeceğim derseniz yaklaşık 1,5 kilo yoğurdu bir gece önceden bir tülbentle bir süzgecin üzerine koyup altına koyduğunuz kaseyi de arada bir boşaltarak elde edebilirsiniz.
Pasta çok hafif bir tatlı ve içindeki limon nedeniyle çok da ferah bir tadı var. İçindeki malzemeler hiç Kaesekuchen/Cheesecake yememiş olanlara garip gelebilir ama deneyenlerin beğeneceğinden eminim. Üstelik yapımı da çok kolay!
Neyse artık tarife gelelim;

Limonlu Kaesekuchen / Cheesecake
Malzemeler
Hamur:
150 gr un
1 silme tatlı kaşığı Kabartma tozu
1 Yumurta
65 gr Şeker
65 gr Tereyağı

Yoğurt kreması:
750 gr Süzme Yoğurt
50 ml(yarım çay bardağı) Sıvı yağ
80 gr Şeker
1 Limon Suyu
3 Yumurta (1 Tam + 2 sarı)
350 ml süt(1,5 bardak)
1 Paket Vanilyalı Puding tozu(750 ml süt için olan hazır poşetlerden)

Üzerine kar tabakası:
2 yumurta akı
50 gr şeker

Yapılışı:
Un, Kabartma tozu, Yumurta, Şeker ve tereyağını elinizle ya da mikserin yoğurma çubukları ile bir tart hamuru haline getirin. Yaklaşık yarım saat buzdolabında dinlendirin.
Bu arada Süzme yoğurt, Sıvıyağ, Şeker, Limon suyu, Yumurta ve yumurta sarıları(dikkat beyazlarını atmayın, sonra üzeri için kullanılacak), süt ve Puding tozu’nu büyükçe bir kaseye koyup çırpma teli ile çırparak karıştırın ya da mikserden geçirin. Bu aşamada elde edeceğiniz malzeme oldukça sıvı olacaktır bu sizi şaşırtmasın, olması gereken kıvam bu zaten…

Fırınınız 175 dereceye ayarlayıp ısıtmaya başlayın. Kelepçeli bir fırın kabını (26 cm’lik) yağlayıp buzdolabında dinlenmiş olan tart hamurumuzu kabın dibine ve yaklaşık 3 cm’lik kenarlarına yayalım. Oldukça ince bir hamur olacaktır. Bu hamurun üzerine yoğurtlu karışımı döküp dikkatlice fırına verin. Çok sıvı olduğundan dikkatli olun, kabın kenarından taşmasın.
175 derecelik fırında 1 saat pişecek. Bu arada pastanızı takip edin, küçük fırınlarda kenardan çıkan hamurların biraz yanma ihtimali var, henüz 1 saatin dolmasına çok varken kızarmaya başlarsa üzerini bir alüminyum folyo ile kapatıp pişirmeye o şekilde devam edin. Normal şartlarda üzerinin çok fazla kızarmaması gerekiyor.
1 saatin dolmasına az kala Yumurta aklarını çırparak sert kıvamlı bir köpük elde edin ve sonra azar azar şekeri ilave edin ve çırpmaya devam edin. Kaşıktan kolay düşmeyen kıvamda bir köpük elde etmek gerekiyor.(Yumurta aklarını çırparken mikserin çırpma tellerinde diğer hamurun kalıntıları olmamalı!) 1 saat dolduğunda pastayı çıkarıp üzerine yumurta aklarını sürüyoruz. Şimdi pastayı bir daha fırına verip 10-15 dakika üzeri güzel kızarana kadar biraz daha pişiriyoruz. Pastamız hazır. Üzerindeki yumurta akları marsh mellow kıvamında yumuşak olacaklardır.
Ancak bu pastayı ikram etmeden önce iyice soğutmak gerekiyor. O yüzden bir gece önceden hazırlamanızı tavsiye ediyorum.

>Mozaik Pasta

>
Çocukluğumun en tatlı hatıralarından biridir “Mozaik Pasta”! Bisküvileri kıra kıra annemle beraber hazırlardık. Yıllar sonra yine yapmak istemiş ama incelediğim tüm tariflerde yumurta kullanıldığını görünce salmonella tehlikesi nedeniyle yapmaktan vazgeçmiştim. Nedense yumurtasız da yapılabileceğini düşünememiştim. Geçen yıl kızımın gittiği okulun aile birliği tarafından hazırlanan “annelerden tarifler” kitabında 2 tane birbirinden farklı yumurta kullanmadan hazırlanan mozaik pasta tarifi görünce yeni bir deneme yapmanın zamanı geldiğini düşündüm. Benim birkaç denemeden sonra her iki tarifi de biraz farklılaştırarak uyarladığım tarif aşağıda. Şeker olarak mutlaka pudra şekeri kullanın çünkü toz şeker tam olarak erimiyebiliyor ve kıtır kıtır kalıyor.

MOZAİK PASTA
Malzemeler:
250 gr Tereyağı
1 su bardağı pudra şekeri
1 su bardağı süt
1 paket (25 gr) Kakao
2 paket (400 gr) Petibör Bisküvi

isteğe bağlı Damla çikolata, kayısı, ceviz vs.
Tarif:
Bisküvileri derin bir kapta minik parçalar halinde kırın. Tereyağını eritip pudra şekeri, süt ve kakao ile karıştırın. Bu karışımı henüz ılıkken bisküvilerle karıştırın ve karışımların iyice harmanlanmasını sağlayın. Son aşamada içine katmak istediğiniz damla çikolata, fındık ceviz vs’yi de içine katın. Karışımın biraz ılınmasını bekleyin ve bir streç folyo yada alüminyum folyo’ya sararak piramit şeklini verin. Bizim çocukluğumuzda bu pastaya piramit pasta da denilirdi. Ama siz tabii ki başka bir şekil de verebilirsiniz;)Ben orjinal şekle sadık kaldım. Sonra pastanızı en az 2 saat buzluğa koyun. Şimdi yenmek için hazır!

Aşağıdaki fotoğraf yine Almanya’dan Deniz’den geldi. O da tarifi benden alıp uygulamıştı. Bu arada Alman’ların bu pasta için çok komik isimleri var.. Soğuk çene, Kiler pastası veya Soğuk Köpek!!!

>Tuna Dalgaları Pastası "Donauwelle"

>

Bursa gezilerimiz devam ediyor.. Bugün Uludağın eteklerindeki 7 kızık köyünden biri olan “Cumalıkızık” köyüne gittik. Yaklaşık 700 yıl önce kurulan bu köylerden günümüze kadar korunarak gelebilmiş tek köy olma özelliğini taşıyan bu köy 80’li yıllarda koruma altına alınıp “Kentsel ve Doğal sit alanı” ilan edilmiş. Bursa şehrine bu kadar yakın olup da o yıllara kadar köy ortamının hiç bozulmadan korunmuş olması bence başlıbaşına bir mucize sayılabilir. Cumalıkızık son zamanlarda çevrilen pek çok dizi Kınalı Kar, Kurtuluş vs) ve filme ev sahipliği yaptığından ünü giderek artmış ve haftasonları ziyaretçi akınına uğruyor.

Biz yaklaşık 10 yıl önce henüz yeni keşfedildiğinde köyü ilk ziyaret ettiğimizde epey viran halde olan pek çok bina aradan geçen yıllarda uluslararası koruma projeleri sayesinde aslına uygun bir biçimde onarılmış ve bir iki bina dışında orjinal dokuyu bozacak hiçbir bina yok.

Esat Uluumay tarafından düzenlenen sevimli müzesi de köy halkının geçmişi ile ilgili pek çok objeyi barındırıyor. Esat Bey’in Bursa’nın Muradiye semtinde Şair Ahmet Paşa Medresesinde izlenime açtığı Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takıları müzesini de 2 gün önce ziyaret ettiğimizde kendisiyle tanışmış ve müzede sergilenen kıyafetlerin, takıların, ev eşyalarının hikayesini bizzat kendisinden dinleme fırsatını bulmuştuk. Cumalıkızık müzesi 1992 yılında açılmış ve köy müzeciliğinin en güzel örneklerinden biri sayılabilir.

Cumalıkızık gezimizden sonra eve döndüğümüzde bizi yine nefis bir pasta bekliyordu. Bu kez pastanın yapımında bizzat katkıda bulundum ve birkaç püf noktasına dikkat etmek şartıyla oldukça kolay bir ama çok lezzetli bir pasta olduğunu söyleyebilirim.

İşte pastamızın tarifi:

Tuna Dalgaları
Malzemeler
Hamur için:
125 gr Tereyağı
125 gr Şeker
3 Yumurta
200 gr Un
1/2 paket Kabartma Tozu
2-3 çorba kaşığı Süt
1 çorba kaşığı Kakao Tozu

350 – 450 gr Çekirdeği ayıklanmış Vişne(dondurulmuş olabilir)
2 çorba kaşığı şeker

Kreması için:
500 ml süt
1 paket Vanlyalı Pudig Tozu
150 gr yumuşak Tereyağı

Çikolata Gazür için:
100 ml Krema
150 gr Bitter Çikolata

Yapılışı:
Pastayı yapmaya karar verdiğinizde mümkünse bir gün önceden kreması için kullanacağımız vanilyalı puding’i pişirin. Böylece pudingin oda sıcaklığına gelmesi için cambazlık yapmanıza gerek kalmaz. Ben Puding’i(Muhallebi) hazır poşet pudinglerinden kullanarak yapıyorum, paketlerin üzerinde genellikle 750 ml süt ile pişirileceği yazar, biz pasta kreması yapacağımız için daha yoğun bir pudinge ihtiyacımız olduğundan 750 yerine 500 ml süt kullanıyoruz. Eğer kendi muhallebinizi pişirmeyi tercih ediyorsanız biraz yoğun vanilyalı ve oldukça sert kıvamlı bir muhallebiyi yine 500 ml süt ile pişirip aynı şekilde kullanabilirsiniz.
Puding pişer pişmez kapağını sıkıca kapayın yada streç filmle kapatın ve öylece soğutun ki pudingin üzeri kaymak tutmasın.
Eğer dondurulmuş vişne kullanacaksanız vişneleri 2 çorba kaşığı şeker ile (su katmadan) bir taşım kaynatıp pişerken ortaya çıkan suyun süzülmesi için bir süzgüye alın. Taze vişne kullanıyorsanız sadece çekirdeklerini çıkartın ve fazla sularını almak için yine süzgüye koyun pişirme işlemine gerek yok.
Pastamızın kek kısmı için tereyağı ve şekeri birlikte çırpın yumurtaları birer birer ekleyerek çırpmaya devam edin. Un, Kabartma tozu ve sütü ekleyip biraz daha çırpın.
Hamurun kıvamı yumuşakça olmalı eğer fazla sert olduysa az miktar (1-2 çorba kaşığı) süt ekleyin. Hamurun 2/3’ünü yağlanmış kelepçeli fırın kabına koyup (26-28 cm çapında) kalan hamura 1 çorba kaşığı kakao tozunu ekleyip tekrar karıştırın. Bu kakaolu hamuru diğer hamurun üzerine ekleyip onun üzerine de daha önceden hazırladığınız vişneleri serperek dökün. Önceden ısıtılmış 175 derecelik fırında yaklaşık 35 dakika pişirin.
Pastanın en çarpıcı yeri olan kreması Alman’ların Buttercreme dedikleri bir pasta kreması ve bu krema vişne ve çikolataya çok yakışıyor. Bu kremayı hazırlamanın en önemli püf noktası pudding(muhallebi) ile tereyağımızın ikisinin de oda sıcaklığında olması. Dolayısı ile pudingin birkaç saat önceden pişirilip ılıtılmış, tereyağının da en az 2-3 saat önce buzdolabından çıkarılmış olması gerekiyor. Bunu sağladıktan sonra 150 gr Tereyağını bir karıştırma kabında mikser ile çırpmaya başlayın. Bir tatlı kaşığı ile pudingten azar azar ilave ederek tereyağını çırpmaya devam edin. Tüm puding(Muhallebi) tereyağına katılana kadar azar azar ilave edin. Bu işlemi yaparken mikseri orta kademede çalıştırın. Bu işlemi yaparken 3 noktaya dikkat etmek gerekiyor:
1- Malzemeler mutlaka oda sıcaklığında olacak
2- Puding azar azar katılacak
3- Mikser orta kademede çalışacak
Bu üçünden birine uymazsanız kremanız kesilebilir ve pütürlü bir kıvam alabilir.
Kremayı başarı ile hazırladıktan sonra ahala kelepçeli kalıbında duran kekin üzerine yayın.
Son olarak Ben Mari usulü ile (İçinde su olan bir tencerenin için oturttuğunuz bir kabın içinde) krema ve çikolatayı karıştırarak eritip pastanın üzerine incecik sürün.
Pastanız yaklaşık 2 saat buzdolabında soğuduktan sonra sunuma hazır. Pastayı kestiğinizde adının nereden geldiğini anlayabilirsiniz. Pastanın keki pişerken dibe doğru kayan vişneler pasta dilimlerinin dalgalı bir görünün almasını sağlıyorlar:)

Aşağıdaki Fotoğraf taaa Almanya’dan geldi.. Deniz bu tarifi uygulayarak yapmış:) Ellerine sağlık!