>TUZLU KEK

>
Bu kek acil tuzlu hamurişi ihtiyacı olduğunda evde her an bulunabilecek malzemelerle yapılıyor. Aslında bildiğiniz poğaçaların kek formatı gibi birşey. Poğaça yemeyi çok severim ama onlarla uğraşmak zor oluyor diyenler için bir tarif. Kekin iç malzemelerini zevkinize yada o an elinizdeki malzemeye göre değiştirebilirsiniz. Ben genellikle lor ile yapıyorum ama beyaz peynir, Kaşar, Tulum gibi peynirler ve çeşit çeşit yeşillikle de deneyebilirsiniz. Yine ben yiyeceklere baharat katmayı pek sevdiğimden bu tuzlu keke de mahlep’i çok yakıştırdım ve bir çay kaşığı kadar mahlep ekledim, acı sevenler biraz kırmızı biber ekleyebilir. Hatta çekirdekleri çıkartılmış zeytin de ilave edilebilir.
Yani aşağıda vereceğim tarif sadece çerçeve için; gerisi size kalmış.
TUZLU KEK
Malzemeler:
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı zeytin yağı(biraz daha az kullanabilirsiniz)
3 Yumurta
1 kase Lor
1 demet Maydanoz
3 Su bardağı un (tam un ve beyaz un karışımı kullandım)
1 paket kabartma tozu
Birkaç çorba kaşığı süt
üzerine serpmek için susam

Büyük bir borcam kabını yağlayın ya da yağlı kağıt serin. Fırınınızı 180 dereceye ayarlayıp çalıştırın. Yumurta yoğurt ve yağı derin bir kapta çırparak karıştırın. Un ve kabartma tozunu başka bir kapta birbirine karıştırıp bu karışıma ilave edin. Hamur çok sert olduysa bir kaç kaşık süt ekleyerek yumuşak ama akışkan olmayan bir hamur elde edin. Peynir ve maydanozu ilave edin ve hamuru fırın kabınıza boşaltın. Üzerini düzeleterek susamları serpin yaklaşık 30-40 dakika sonra üzeri kızardığında fırından çıkarın.
Bu kadar kolay:)

Reklam

>Otlu Tart

>
Yine mutfak tezgahının üzerinde çekilmiş bir bir tart fotoğrafı ve yine biraz sevimsiz bir fotoğraf. Sırf bu fotoğrafı beğenmediğim için yeni bir tart yapana kadar bekledim ve onu bu kez dilimlenmiş olarak çektim ama sonuç daha da kötü oldu. İşin kötüsü tartlar piştiği akşam bitirildiğinden ertesi gün ışıkta fotoğrafını çekme durumu da yok.. Böyle giderse ot mevsimi bitecek diye korktuğumdan artık “Otlu Tart” tarifimi bu fotoğrafla paylaşmaya karar verdim.
Bir süredir ayda bir kez Tire pazarına gitmeye başladık. Uzuuuun yıllar önce(13-14 yıl) Alman Turistleri bu pazara götüren ilk acentada çalıştığım için ben de birkaç kez Tire’ye gitmiş hem pazarını gezmiş hem de şimdilerde çok meşhur olan Kaplan restoran’da yemek yemiştim. Herşey o zaman da otantik ve çoşkuluydu. Şimdi de öyle.. Yerel zanaatin ustaları semerciler ve keçecileri elimle koymuş gibi aynı sokak içinde buldum..

Pazaryerinde en dikkat çeken şeylerden biri kadın satıcıların bolluğu. Sadece Ot satmaya gelen teyzeler değil; ki pazarda bir sokak “otçu kadınlar sokağı” diye anılıyor, hırdavat malzemelerinin başında da kadınları görebilirsiniz. Artık bu yöre kadınlarının girişkenliği midir yoksa yöre erkeklerinin tembelliği olarak mı düşünülmeli bilemiyorum!…
Tire pazarına her gittiğimizde demet demet otlarla dönüyoruz. Kavurması, Haşlaması, Böreği… Bugün vermek istediğim tarifi ise yine benim uyarlamam olan “Otlu Tart”. Böreklik olan otların hepsinden kullanabilirsiniz Isrgan(dalgan), ebegümeci, Pazı, kuzu kulağı, kara hindiba vs..
Tarif:
Malzemeler:

Tart hamuru için:
150 gr Kepekli Un
80 gr Tereyağı(soğuk)
1/4 subardağı buz gibi soğuk su
bir fiske tuz

Üzeri için
1/2 kg karışık böreklik ot
1/2 demet taze sarımsak
1/2 demet taze soğan
3-4 çorba kaşığı zeytin yağı
1 paket(200 gr) Labne peyniri
1/2 bardak süt
3 yumurta
tuz-karabiber

isteğe bağlı
50 gr ince doğranmış pastırma

İlk olarak otlarınızı, sarımsak ve soğanlarınızı yıkayıp ayıklayın ve doğrayın. (Bu iş biraz vakit alabilir) Isırgan(dalgan) kullanıyorsanız mutfak eldiveni kullanabilirsiniz. Büyükçe bir tavada (Wog tavası çok uygun olur) otları zeytinyağında çok hafifçe öldürün. Dikkat; otların sadece biraz sönmüş olmaları gerekiyor, tam pişirmeyin. Bu noktada yağdan da tasarruf etmeyin çünkü otlar mutlaka biraz zeytinyağı istiyorlar. Eğer benim gibi bir pastırma fanatiği iseniz son anda doğranmış pastırmaları da otların arasına atın. Yok ben vejetaryenim yada koku konusunda hassasım diyorsanız pastırmasız da olur. Otlar bir kenarda ılınırken hamuru hazırlayabilirsiniz.
Tart hamuru için unu bir kaba alın. Üzerine küçük küçük doğranmış tereyağını, soğuk suyu ve tuzu ilave edip mikserin yoğurma çubukları ile ya da elinizle yoğurarak sertçe bir hamur elde edin. Bu hamurun üçte ikisini iki kat streç folyonun arasına koyup tart kabınızın büyüklüğünde bir yuvarlak açın. Bu hamuru yağlanmış (26-28 cm’lik) Tart kalıbına koyun. Kalan üçtebir ile kalıbın kenarlarına şeritler yapın ve kenarlarını yükseltin. Fazla olan yükseklikleri bir bıçak ile kesip artan hamurlarla tartın üzerine minik bir desen yapabilirsiniz. Benim çiçeğim biraz aceleye geldi bu konuda benden daha yaratıcı olabileceğinize eminim:)
Bir kapta da labne peyniri, süt, yumurta, tuz ve karabiberi bir tel çırpıcı ile iyice karıştırın ve bu karışımı otlarla karıştırıp hamurun üzerine dökün. En üste elinizden geliyorsa artan hamurlardan bir süs yapın(hamuru ince koyun) yoksa benimki gibi bir çiçekle idare edin.
Önceten 180 dereceye ısıttığınız fırında üzeri kızarana kadar yaklaşık 25-30 dakika pişirin. Biraz ılınmasını bekleyip servis yapın. Eğer! artarsa dilimler halinde dipfirze koymak için çok uygun bir tariftir.


Tire pazarında Çanlar..Fotoğraf Mehmet Yalman www.myalman.com

>Yulaflı Fındıklı Kurabiye

>

Ada Bebek ziyaretimize geldi!
Gülhan-Bilal ve Ege ailesinin yeni ferdi Ada bebek geçen hafta ziyaretimize geldi. Henüz 6 haftalık olan Ada bebeğin bu ilk ziyareti tarafımdan heyecanla karşılandı ve Ada bebek için yumurta, şeker, soğan ve mum’dan oluşan minik bir sepet hazırladım. Bilmeyenler için açıklama: Bir inanışa göre yumurta ve soğan bereketi simgeliyorlar, şeker tatlı bir hayatı olsun diye mum da hayat boyu yolu aydınlık olsun diye bir mendile konuluyor.. Yeni bebek gezmeye çıktığında gittiği evlerde bu malzemelerden oluşan bir kese annesine veriliyor ve bebek için iyi dileklerde bulunmuş oluyoruz.. benim çok hoşuma giden bu adet ile ben İzmir’de tanıştım ama belki başka yerlerde de uygulanıyordur?

Arka fondaki kanaviçe hediye yine Elvire’den www.portakalsepetim.com ‘ da daha başka örneklerini de görebilirsiniz…

O gün için yaptığım fındıklı yulaflı kurabiyeler bugüne kadar yaptığım en yumuşak kurabiyeler oldu. İçinde tam un, yulaf, pekmez, fındık ve yağ olarak da sıvı yağ olduğundan sanırım bugüne kadar yaptığım en sağlıklı kurabiyeler olduğunu söyleyebilirim. Gerçi ben daha çok kıtır kurabiyeleri tercih ediyorum ama bu kurabiyeler de çok sevildi ve sağlıklı da olduklarından yeniden yapılacaklar klasörüne geçmeyi hak ettiler. Sağdan soldan çeşitli dergi ve gazetelerden senelerdir kesip biriktirdiğim yüzlerce tarif için iki ayrı klasörüm var; kırmızı klasör henüz denenmemiş heyecan verici tariflerin bulunduğu klasör, diğeri ise daha önce denenip beğenilmiş garantili tarifler…
Gelelim bu kurabiyelerin tarifine; (tarifi uzun zaman önce kestiğim dergide bardak ölçüsü verilmiş ben de adetim olmadığı halde ölçüleri bardak olarak veriyorum ama ölçülerin bir kısmını revize ettim)

Malzemeler:
1/2 su bardağı sıvı yağ
1 su bardağı pekmez
1 yumurta
1/2 su bardağı süt
2 su bardağı yulaf ezmesi(kahvaltılık reyonu)
1,5 su bardağı tam buğday unu
1/2 paket kabartma tozu
1 su bardağı çiğ fındık (bütün halde)

Bir kasede sıvı yağ ile pekmezi çırpın, yumurtayı kırıp çırpmaya devam edin(ben mikser kullanmadım, çırpma teli ile yetindim) Yulaf ve sütü ekleyin son olarak un ve kabartma tozunu da eleyerek ekleyin tümünü iyice karıştırın. Epeyce yapışkan ve biraz yumuşak ama akıp gitmeyecek kadar da sert bir hamur olmalı. Gerekiyorsa birkaç kaşık daha un ekleyebilirsiniz.
Bu aşamada Fırınınızı 175 dereceye ısıtın. Yağlı kağıt serdiğiniz bir fırın tepsisine iki tatlı kaşığı yardımı ile minik toplar yerleştirin ve herbirinin tepesine biraz bastırarak bir fındık yerleştirin.
Isınmış olan fırında 15 dakika pişirin.

Bu da Ada bebekten bir gülücük:)

>Yulaflı Kurabiye

>
Bu tarifi Tuz Biber dergisinin Kurabiyeler etkinliğine gönderiyorum.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da Yeni Yıl’da daha sağlıklı beslenme kararı aldık. Bakalım bu kararı ne kadar uygulayabileceğiz. İtiraf ediyorum ki bu türden alınan kararları uygulamak konusunda eşim benden çok daha iradeli davranır ve her defasında sağlıklı yaşam kurallarını bozan kişi ben olurum. Neredeyse 1 haftadır kurabiye yapmadım ve kocaman kurabiye kavanozumuzun artık dibi görünmeye başlamıştı. Bu durumda sağlıklı yaşam felsefemizi de çok bozmadan tam unlu, yulaflı bir kurabiye yapmaya karar verdim. Eski tarif klasörlerimi, yemek kitaplarımı yerli ve yabancı internet sitelerini taradıktan sonra http://www.chefkoch.de sitesinde bulduğum aşağıdaki tarifi denemeye karar verdim. Sonuç o kadar başarılı oldu ki eşim; bugüne kadar yediği en güzel kurabiye olduğunu söyleyecek kadar ileri gitti. Ve eşimin bugüne kadar deneme fırsatı bulduğu en az 50 çeşit kurabiye olduğundan emin olabilirsiniz!! Ben de kesinlikle çok lezzetli olduklarını düşünüyorum. Ama yapması o kadar kolay ki yapması çok daha zahmetli olan diğer kurabiyelerime haksızlık olur düşüncesi ile en üst sıralara yerleştirmek de istemiyorum. En iyisi siz kendini deneyin!

Malzemeler
250 gr Yulaf ezmesi(kahvaltılık gervrekler reyonunda bulunuyor)
125 gr tereyağı
100 gr şeker
1 paket Vanilya şekeri
1 yumurta(büyük boy – yada 2 adet küçük boy)
1/2 tatlı kaşığı kabartma tozu
30 gr Tam Un (beyaz un da olabilir)
1 tatlı kaşığı tarçın
Tarif
Tereyağını eritip yulaf ezmelerinin üzerine dökün ve iyice karıştırın. Onlar kenarda dururken yumurta, şeker ve vanilya şekerini iyice çırpın. Un, kabartma tozu ve tarçını ayrı bir kapta karıştırın ve sonra tüm malzemeleri birbirine karıştırın.
Fırını 180 dereceye ayarlayıp iyice yağladığınız ya da yağlı kağıt yerleştirdiğiniz bir tepsiye 2 tatlı kaşığı yardımı ile minik tepecikler yerleştirin. Üzerleri altın sarısı olana kadar yaklaşık 15 dakika pişirin ve bir spatula yardımı ile tepsiden alıp tel ızgara üserinde soğutun. İyi kapanan bir kapta 1-2 hafta saklayabilirsiniz.

>Pırasalı Tart

>

Geçen hafta yapmış olduğum pırasalı tart’ı ancak bugün bloguma ekleyebildim. Bir akşam yemeği için pişirdiğimden ve taze olarak yenmesi gerektiğinden fotoğraf mutfak tezgahımızın üzerinde akşam karanlığında çekildi. Yani fotoğrafımı çok beğenmedim ama bir gün öğlen yemeği için pırasalı tart hazırlayana kadar bununla idare edeceğiz!
Pırasa neredeyse her mevsim bulunmakla beraber benim için gerçek bir kış sebzesidir. Pırasanın tarihçesi için vikipedi’den biraz araştırınca ilginç bilgiler buldum.
Pırasanın tarihçesi MÖ.2100 yıllarına dayanıyor. Sümerli kral Urnammu Ur kentinin bahçelerine pırasa ektirirmiş. Eski Mısır’da ve Roma’da da Pırasa iştah açıcı ve uykuyu kolaylaştırıcı etkilerinden dolayı sevilen bir yiyecek olmuş. Hatta imparator “Nero” pırsayı o kadar severmiş ki kendisine “Porrophagus” (pırasayiyici) adı bile takılmış!
Kaynak: Vikipedi türkçe ve Almanca
Bugün vereceğim tarifteki tart hamurunu ben mutlaka tam un kullanarak yapıyorum. Aynı ölçülerde normal beyaz un kullanarak da yapılıyor ama tam un ile tart hamuru çok daha gevrek ve lezzetli oluyor.
Malzemeler:

Tart hamuru için:
150 gr un
80 gr Tereyağı
1/4 subardağı buz gibi soğuk su

bir fiske tuz

Üzeri için:

750 gr Pırasa

2 Çorba kaşığı sıvıyağ

1 paket pastörize krema(200ml)

4 yumurta

50 gr pastırma

Tuz, karabiber, isteğe bağlı olarak:muskat(hint cevizi)

Tar kabını yağlamak için tereyağı

Tarif:

Pırasayı temizleyip ince dilimler halinde doğradıktan sonra genişçe bir tava(Wog tavası iyi oluyor)içinde sıvıyağ ile kavuruyoruz. Pırasalar yumuşamaya başlayınca ince şeritler halinde doğradığımız pastırmayı da ilave edip bir kez de pastırmalarla döndürüp biraz ılınmak üzere kenara bırakıyoruz.

Şimdi tart hamurumuzu hazırlayacağız. Unumuzu bir kaba koyup tereyağını(soğuk olsun) küçük parçalar halinde kesip üzerine koyuyoruz. Tuz ve suyumuzu da ekleyip önce mikserin karıştırma çubukları ile sonra hamuru toplamak için elimizle hızlıca yoğurup temiz bir naylon torba yada streç film arasına hamurumuzu koyarak merdane ile aşağı yukarı tart kabımızın boyutunda bir yuvarlak yapmaya çalışıyoruz. Hamuru direkt olarak yağlanmış tart kabının içine koyup elinizle de sıkıştırarak yayabilirsiniz ama tart hamurunun gevrekliğini sağlamak için hamurun fazla ısınmaması ve soğuk olarak işlenmesi gerekiyor. (Ben itiraf etmeliyim ki acelem olduğunda folyo arasına hamur koymakla pek uğraşmıyorum.) Bu arada ben 28 cm’lik bir tart kalıbı kullandım. Daha küçük bir kalıp kullanırsanız hamur biraz kalın olabilir iç malzemesi de biraz fazla gelebilir.
Hamurumuz tart kalıbına yayıldıktan sonra 200 derecelik fırında 10 dakika kadar pişiriyoruz. Tartlarda hamur için ön pişirme yaparken pek çok kaynakta hamurun kabarmaması için; bir yağlı kağıdın üzerine kuru bakalgiller dökmeniz tavsiye edilir. Yine itiraf ediyorum ki bugüne kadar tatlı veya tuzlu pek çok tart pişirdiğim halde hiç böyle birşey uygulamadım. Sadece hamuru fırına sokmadan çatal ile birkaç delik açıyorum.
Bu satırları okurken benim profesyonel bir ahçı değil yemek yapmayı seven, pratik bir mutfak insanı olduğumu unutmayınız lütfen:)

Hamur fırındayken bir kaba kremayı, yumurtaları, tuz, karabiber ve istiyorsanız muskat(bir bıçak ucu kadar) koyarak bir tel çırpıcı yardımıyla iyice karıştırıyoruz. Sonra bu karışımı pırasalarla karıştırıp 10 dakika sonra fırından çıkardığımız(fırını kapatmayın bu arada) hamurun üzerine yayıyoruz. Tartımızı tekrar sıcak fırına verip 25-30 dakika daha üzeri kızarana kadar 200 derecede pişiriyoruz.
Artan tartı dilimler halinde buzluğa koyarak acil durumlarda çıkarıp çok kısa sürede fırında ısıtabilirsiniz!